- küçük çocuk
- küçük çocuk <-ğu> sKleinkind nt
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk yuvası — is. 1) Küçük çocukların sabah bırakılıp akşam alındıkları bakımevi, kreş 2) Yetiştirme yurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çoluk çocuk — is., ğu 1) Çocuklarla birlikte aile topluluğu Benim ve çoluk çocuğumun bu kapıdan yiyeceğimiz ekmek artık temiz bir ekmek olamaz. R. N. Güntekin 2) Bir işte gereken deneyimi kazanmamış yaşça küçük kimseler, gençler Benden evvel çoluk çocuk bütün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopil — küçük çocuk … Beypazari ağzindan sözcükler
uşak — küçük, ufak, I, 67; II I, 279 § uşak oglan; küçük çocuk I, 67 § uşak otuñ koğuculuk, koğu, dedikodu, kogucu I,122; II, 20 § u şak söz; kogu olarak söylenen söz I, 122 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bitçaka — küçük, çocuk, ufak, horde, bala, sağır evlada itlak olunur … Çağatay Osmanlı Sözlük
TIFL — Küçük çocuk. * Her şeyin cüz ve parçası. * Batmaya yakın güneş. * Kıvılcım … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bölük bebek — küçük çocuk,küçümseme anlamında kullanılır … Beypazari ağzindan sözcükler
delik — is., ği 1) Dar, küçük açıklık İğne deliği. Burun deliği. 2) Dar, küçük çukur Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. S. F. Abasıyanık 3) Küçük hayvan yuvası Fare deliği. 4) sf. Delinmiş olan Hangi evden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yavru — is. 1) Yeni doğmuş hayvan veya insan Kedi yavrusu. Kuş yavrusu. 2) Çocuk, evlat O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor. R. H. Karay 3) mec. Bir şeyin küçüğü Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sagîr — (A.) [ ﺮﻴﻐﺹ ] 1. küçük. 2. küçük çocuk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü